Ezîzê Cewo: Zerdüştlük Medlere dayanıyor

img
HABER MERKEZİ - Zerdüştlük hakkında çok sayıda tahrifat yapıldığını belirten Kürdolog Ezîzê Cewo, bu inancın kökenini Medlere bağlıyor. Rusça ve Ermenice kaynakları esas alan Cewo, birçok çarpıtmaya cevap veriyor. 
 
Cenap Şahabettin’in deyimiyle insan, tarihe her istediğini söyletebilir. Çünkü ölüler itiraz etmezler. Kürt tarihi konusunda da genelde Kürt kimliğinin varlığını tehdit olarak gören devletlerin tarihçileri bu yöntemi uyguladılar. Hegemonyanın taleplerine göre tarih yazdılar. “Zekâ” ürünü tezlerini, tahrifatlar, çarpıtmalar ve manipülasyonlar üzerine bina ettiler. Bu yöntemi Zerdüştlük bağlamında da tatbik ettiler. Bu konuda Sovyet Kürdolog Ezîzê Cewo (Mamoyan), tahrifatlara karşı önemli incelemelerde bulunuyor. "'Kayıp' Tarihin Sayfalarında Zerdüşt Peygamber" adlı eserinde Zerdüşt'ün hayatı, yaşadığı dönem ve Avesta’nın tarihsel gelişimiyle ilgili yararlı bilgiler takdim ediyor. Özellikle Rusça ve Ermenice kaynakları ayrıntılı şekilde inceleyen Ezîzê Cewo’yla bu mevzuları konuştuk.
 
Son çıkan kitabınızın adı “‘Kayıp’ Tarihin Sayfalarında Zerdüşt Peygamber”. Sıra dışı bir başlık izlenimi veriyor. Neden bu adı tercih ettiniz? Ne anlatmak istediniz? 
 
Kitap başlığı okuyucuyu çağırmalıdır. Onun dikkatini araştırmanın özüne çekmelidir. Yani sadece başlık olarak kalmamalıdır. Kitabın nüvesi veya ana teması niteliğinde olmalıdır. Aslında başlığı koyarken öyle bir hışımla belirlemedim. Önce “kayıp” yerine “çalınmış” veya “araklanmış” gibi sözcükleri düşünmüştüm. Bir ara şu başlığı da planlamıştım: “Zerdüşt Peygamber: Onunla İlgili Tüm Gerçeği Biliyor muyuz?”. Bu başlık altında birçok makalem de çıkmıştı. Ancak sonradan vazgeçtim. Yukarıdaki başlıklardan birinin daha etkili olabileceğini düşündüm ve “kayıp” sözcüğünde karar kıldım. Zira bu başlık daha nesnel, kapsamlı ve anlamlı duruyordu. Bazıları soruyor “niye özellikle ‘kayıp’, zaten son iki yüzyılda bu konuda çok sayıda araştırma yapılmadı mı?” diye. 
 
Evet yapıldı. Lakin yazarlar, bilim insanları, ressamlar, müzisyenler bu inancın sadece felsefik özüne ve insanlığın düşünce dünyasındaki önemine yoğunlaşmıştı. Mevcut inancın tarihsel kökeni ve Zerdüşt peygamberin hayatı onların pek ilgisini çekmemişti. Pers sarayının etkisi altındaki “hikâyecilerden” kalma çarpıtılmış ve tahrif edilmiş bilgilerle yetinip kaldılar. Sadece bu inancın özü ve Zerdüşt peygamberin “yüceliği” ile ilgilendiler. Bu yüzden Zerdüşt’ün hayat hikâyesi ve yaşadığı ülkenin tarihi hep mitler ve peri masalları ile örtülü kaldı. 
 
İnsanlar gerçeği tüm çıplaklığıyla bilmelidir. Özellikle tarihsel verilerin kim tarafından ve nasıl çarpıtıldığını iyi bilmeliler. Hazırladığım bu kitap, bu açıdan başlangıç niteliğindedir. Yapılan çarpıtmalar, tarihsel ve linguistik açıdan bir analize tabi tutulmakta ve hepsine bilimsel açıdan bir cevap aranmaktadır. 
 
Bu bağlamda hemen sorayım. Zerdüştlüğün kökenini nerede aramak gerek? Köken açısından Kürtlerle doğrudan bir bağı var mıdır? Hala bu inanışın izlerine rastlamak mümkün müdür?
 
“Bu dini önce Medler ve Baktriler, sonra Persler, Akamenidler ve Sasaniler kabul etmişlerdir. Bu halklar arasında yalnızca Kürtler hala Zerdüştlüğün bazı motiflerini ve inanç öğelerini muhafaza ediyorlar.”
 
Uzun yıllardır yaptığım incelemeler sonrası Zerdüştlüğün Medya’da yani Medler döneminde ortaya çıktığını ve yayıldığını söyleyebilirim. Medler yani proto-Kürtler bu dini ilk kabul edenler arasındadır. Bu anlamda 1907 yılında F.A. Brockhaus ve İ.A. Efron tarafından hazırlanan bir ansiklopedik sözlükte Zerdüştlük inancının İranî halkların eski bir dini olduğu yazılmaktadır. Buna göre bu dini önce Medler ve Baktriler, sonra Persler, Akamenidler ve Sasaniler kabul etmişlerdir. 
 
Bu halklar arasında yalnızca Kürtler hala Zerdüştlüğün bazı motiflerini ve inanç öğelerini bir ölçüde muhafaza ediyorlar. Ne ateş, ne kılıç, ne yıkım ne işgalciler bu inancı Kürtlerin hafızasından ve manevi hayatından silebildi. Özellikle Êzidî Kürtler arasında bu dinin izlerine tesadüf etmek mümkündür. Bu minvalde Êzidî ve Yezidî sözcüklerini birbirine karıştırmamak gerek. Êzidîler, Zerdüştlük öncesi dönemde Êzidîliğe mensup olan Kürtlerdir. Yezidîler ise Sufî İslam’a tabidirler. Etnik kimlikleri ağırlıklı olarak Arap’tır. Bu yüzden Yezidîler “biz Kürt değiliz” derler. Özellikle Şeyh Adiy’in “reformundan” sonra Êzidîlik İslamî bir mezhebe yani “Yezidîliğe” dönüştürüldü. Êzidîliğin temelleri tahrif veya tahrip edildi. Lakin Sufi Yezidizm’de dahi Zerdüştlüğün bazı izlerine rastlamak hala mümkün. Mesela “qewl” adlı dualarda bazı motifler söz konusudur. Bu bağlamda “Zerdüşt’ten Vahiyler” ve “Zerdüşt Konuşuyor” isimli ilahi şiirlerde bu motifleri görebiliyoruz. Mesela bir kesit şöyle:
 
         ...Zerdeşt got: ‘Ya Xwedê tu xwedayî!’ 
         Tu layîqê medih û senayî, 
         Tu kesê bêkesa yî, 
         Tu mefera bê meferayî! 
 
         Türkçesi:
 
         ...Zerdüşt dedi ki ‘Ya Hüda sen yücesin!’
         Sen her övgüye layıksın,
         Sen kimsesizlerin kimsesisin,
         Sen savunmazları koruyansın!
 
Zerdüştlüğün izlerine tesadüf edebileceğimiz vesikalardan biri de 7’nci yüzyıla ait Süleymaniye Parşömeni’dir. 20’nci yüzyılda Federe Kürdistan’ın Süleymaniye kenti yakınlarında bir mağarada bulunan parşömene yazılmış 8 satırlık bir şiir oldukça önemlidir. Bu şiir Aramice harflerle ama Kürtçe yazılmıştır. Kim tarafından yazıldığı belli değildir. Söz konusu parşömen hakkında bazı akademik çalışmalar da yapılmıştır. Mesela G.B. Akopov’un “Süleymaniye Parşömeni Hakkında” adlı makalesi veya M.U. Hamoyan’ın “7’nci Yüzyıl Süleymaniye Parşömenindeki Metnin İki Sözlü Varyantı” adlı incelemesi dikkate değerdir. Şiiri, aslına sadık kalarak şu şekilde yeniden düzenledim:
        
         Hürmüzgahlar viran oldu, ateşler söndü,
         Başımıza büyük bir bela geldi,
         Zorba Araplar her tarafı harap ettiler,
         Hatta Şehrizor’a yetiştiler,
         Kadınları, kızları esir aldılar,
         Tüm erkekleri kana boyadılar,
         Zerdüşt’ün ayini sahipsiz kaldı,
         Ne Hürmüz ne kimse yardım etti. 
 
Buna benzer ağıtlar Zaza Kürtler arasında da yakılmıştır. Kürt yazar Nuri Dersimi, bu konuda bazı bilgiler vermektedir. Dersim halkının da Arap istilasına maruz kaldığını yazmaktadır. Fakat Dersim Kürtleri Arap saldırısına karşı koymuş ve Zerdüşt inancını bir ölçüde korumuşlardır. Kürdistan’ın diğer bölgeleri ise zorla İslam’ı benimsemiştir. 
 
Süleymaniye Parşömeni’ndeki satırların bir benzerini Ermenistan’daki Kürtlerde de görüyoruz. M.U. Hamoyan’ın 1969 yılında aldığı kayıtlara göre Tigranê Zaza (Pogosyan) isimli bir Kürt (aslen Amed’in Pîran ilçesinden ve Zaza Kürt’tür) bu satırları ezbere bilmektedir. Fark edildiği üzere Zerdüştlüğün izleri farklı Kürt grupları arasında hala devam etmektedir. Bu inanç ile bağlantılı manevi değerler Kürt halkı açısından çok önemlidir ve Kürtlere kendi milli varlıklarını koruma olanağı tanımıştır. 
 
 Zerdüşt'ün hayatı ve yaşadığı dönemle ilgili çok sayıda tahrifat veya temelsiz sav olduğunu belirttiniz. Bu bağlamda Zerdüşt’ün Akamenidler döneminde ortaya çıktığı ve yaşadığı yönünde bazı varsayımlar var. Sizce bu doğru mu? Yoksa Fars tarihçiler çarpıtıyor mu?
 
 “Avesta’da Akamenidlerin hanedan üyelerine dair tek bir bilgi dahi yok. Zira Zerdüşt M.Ö. 550 yılından önce yaşamış ve öğretisini yaymıştır. Dolayısıyla Akamenid Kralı I. Artaksersk’in (M.Ö. 464-425) kardeşi olan bir satrapla görüşmesi ihtimal dışıdır.”
 
Kesinlikle çarpıtmadır. Akamenidler devletinin herhangi şekilde Zerdüşt peygamberle bir bağ kurması mümkün değil. Çünkü Zerdüşt, Med sarayına karşı yapılan darbeden 1 yıl sonra yani M.Ö. 551 yılında ölmüştü. 
 
Zerdüştlüğün ortaya çıkışı, Zerdüşt’ün hayatı ve Kürtlerin tarihi ile ilgili var olan “keşmekeşin” asıl müsebbibi saray yanlısı Fars “palavracılarıdır.” Asıl şaşırtıcı olan ise tarihçilerin geçmişte ve günümüzde bu palavracıların uydurmalarını ve mitlerini esas alarak tarih yazmalarıdır. Ancak gerçekler inatçıdır. Onlara karşı direnmek mümkün değil. İnsanlığın tarihi veya Zerdüştlüğün tarihi sadece İran’la sınırlı değildir. 
 
Gerçeklerin değiştirilmesi ve tarihsel verilerin çarpıtılması Pers satrapının oğlu ve Med Kralı Astyages’in/Astiages’in torunu II. Kiros (Astyages’in kızı Madana’nın oğlu) tarafından Med sarayına karşı organize edilen ve soyluların desteğini alan bir darbe ile başladı. II. Kiros dedesine ihanet etti ve onu tahtından indirdi. Bu konuda Albert T. Olmstead’in “Pers İmparatorluğu Tarihi” ve İ.M. Diyakonov’un “Medya Tarihi” gibi eserlerine göz atılabilir. 
İranlı tarihçilerin en büyük tahrifatlarından biri Zerdüşt’ün hamisi olduğu düşünülen “Viştaspa” ile ilgilidir. Buna göre Viştaspa adında iki ayrı dönemde yaşamış yönetici güya Zerdüşt’le “karşılaşmıştır”. Biri Akamenidlerin Baktriya (Bahtarya) bölgesinin yöneticisi iken, diğeri yine Akamenidlerin kuzey topraklarını idare eden kişiydi. Bazı araştırmacılara göre Zerdüşt’ün gerçek hamisi Baktriyalı Viştaspa iken, kimilerine göre kuzey topraklarının yöneticisi Viştaspa’dır. 
 
Bu konu üzerinde biraz durmak gerek. Öncelikle Akamenidler sarayında ve yönetici sınıfı arasında sonu gelmez bir taht kavgası, komplolar, suikastlar, tezgâhlar vardı. O ortamda Zerdüşt’e yardım etmek, onu korumak ve öğretisini yaymanın pek mümkün olmadığını düşünüyorum.
 
Bir başka unsur, Avesta’da Akamenidlerin hanedan üyelerine dair tek bir bilgi dahi yok. Zira Zerdüşt M.Ö. 550 yılından önce yaşamış ve öğretisini yaymıştır. Dolayısıyla Akamenid Kralı I. Artaksersk’in (M.Ö. 464-425) kardeşi olan bir satrapla görüşmesi ihtimal dışıdır. Gatalarda Kavi Viştaspa isminde bir kişinin Zerdüşt’ün koruyucusu olduğu ve onun öğretisini yaydığı yazılmaktadır. Yalnız Zerdüşt ondan bahsederken “öncü, lider” sözcüğünü kullanmaktadır. Yani “satrap” olarak adlandırmamaktadır. 
 
“Viştaspa” isimleri üzerinde yeniden durmak istiyorum. Akamenid satrapları dışında bir Viştaspa ismi olduğunu siz de söylüyorsunuz. Avesta’da geçen “Kavi Viştaspa” tam olarak kimdir? 
 
 “Kral Keyaksar’ın diğer adının Kavi Viştaspa olduğunu tahmin etmekteyim. Keyaksar (Kiaksar) sözcüğü bildiğiniz üzere Yunanca’dır. Taht esnasında kullanılan bir isimdi. Kanımca Kral Keyaksar’ın özel yaşamında kullandığı isim Kavi Viştaspa idi.” 
 
Bu konu üzerine çok kafa yordum. Farklı cenahtan muhtelif kaynakları incelemeye çalıştım. Kendi kendime hep şu soruyu sordum “Neden tarihsel kronolojide Kavi Viştaspa’nın adı geçmiyor? Avesta’da Zerdüşt peygamber onu çok övüyorken, eski Ermeni kaynaklarında Medlerin son kralı Astyages, Medlerin kendisi ve Kürtler Kavi Viştaspa’nın torunları olarak adlandırılıyorken bu ismin tarihsel kronolojide yer almaması ilginç değil mi?”
 
Kavi Viştaspa’nın kim olduğunu tahmin etmek veya bulabilmek için dört kriterin göz önünde bulundurulması gerek. Birincisi biraz önce de bahsettiğim gibi Zerdüşt Medya’da yaşadı ve M.Ö. 551 yılına kadar peygamberlik yaptı. İkincisi Amerikalı tarihçi Richard Frye’nin nazariyesine göre Zerdüşt M.Ö. 588 yılında Kavi Viştaspa’yı Zerdüştlüğe davet etti. Üçüncüsü ise Kral Keyaksar M.Ö. 625-585 yılları arasında Medleri yönetti. Dördüncüsü ise İ.M. Diyakonov’a göre o dönemde krallar hem aile içinde hem de tahtta farklı isimler kullanmaktaydı. 
 
Tüm verileri dikkate aldığımızda Kral Keyaksar’ın diğer adının Kavi Viştaspa olduğunu tahmin etmekteyim. Keyaksar (Kiaksar) sözcüğü bildiğiniz üzere Yunanca’dır. Taht esnasında kullanılan bir isimdi. Kanımca Kral Keyaksar’ın özel yaşamında kullandığı isim Kavi Viştaspa idi. 
 
Son olarak Avesta’nın ciltlerinin orijinalliğini sormak istiyorum. Var olan bilgiler günümüze kadar nasıl ulaştı acaba? Büyük İskender’in saldırısı esnasında çok zarar gördüğü doğru mudur?
 
 “Gataları yakından inceleyen araştırmacı İ.M. Steblin-Kamenskiy, Avesta’nın Pehlevi kâtipler ve Sasani tercümanlar tarafından değiştirildiği veya tahrif edildiğini düşünmektedir.”
 
Avesta’nın şu anda ihtiva ettiği bazı bilgiler kesinlikle tartışmalıdır. Bahsettiğiniz gibi Büyük İskender’in M.Ö. 331-330 yıllarındaki saldırısı esnasında Avesta nerdeyse tamamen yok edilmiştir. Birçok cilt denize atılmış veya yakılmıştır. Geriye kalan bilgiler aslında sözlü olarak aktarılmış ve sonrasında yazıya dökülmüştür. Dolayısıyla araştırmacıların hiçbiri bu kitabın orijinalini görmemiştir. 
 
Bu konuda Sovyet İranolog İ.M. Diyakonov’un tespitine göre gatalar Zerdüşt din adamları tarafından sözlü olarak korunmuş ve Akamenidler döneminde I. Darius’tan sonra yazıya dökülmüştür. Bu dönem İran yazılı kültürün de gelişmeye başladığı dönemdir. Özellikle yazıya geçirildikten sonra bazı “tahrifatların” olması muhtemeldir. Bu bağlamda yine gataları yakından inceleyen araştırmacı İ.M. Steblin-Kamenskiy, Avesta’nın Pehlevi kâtipler ve Sasani tercümanlar tarafından değiştirildiği veya tahrif edildiğini düşünmektedir. 
 
Avesta’nın orijinal metinlerinin yok olmasına ve tahrifatlara rağmen Zerdüştlüğün emarelerine farklı topluluklarda rastlamak hala mümkündür. Kürdî unsurlarda ve özellikle Êzidî Kürtlerde bu inancın öğeleri hala etkisini sürdürmektedir. 
 
MA / İsmet Konak

Diğer başlıklar

18/05/2024
22:15 Cizîr’de bir kadın katledildi
22:11 Afganistan’da sel: 400'e yakın kişi hayatını kaybetti
21:19 İstanbul’da Kürt Dili Bayramı etkinliği
20:59 Hatimoğulları: Mücadelemiz bilenmiş durumda
Bayındır: Kürt halkı DAİŞ sevicilerini de yenecek
20:28 Bir yanda ‘Kamuda Tasarruf’, bir yanda şatafat
20:19 Gençlik örgütlerinden Dörtler, Karer ve Kaypakkaya için yürüyüş
20:08 Perî seçimleri için çalışmalar sürüyor
20:01 Bakırhan: Bizi yargılayan JİTEM ittifakından kurtulacağız
19:25 Kobanê Davası tutsaklarına Kuzey ve Doğu Suriye’den destek
19:08 'Kobanê Davası kararından dönülsün' çağrısı
18:57 Uçar: Kürt halkının en büyük dokunulmazlığı direnişidir
18:35 Mêrdîn’de bir korucu öldürülmüş halde bulundu
17:33 Gazeteci Aslan’a ayakta sayım işkencesinin nedeni Türk bayrağıymış!
17:19 ‘Dilin özgürlüğü yetmez, halkın ve toprakların da özgürleşmesi lazım’
17:00 3 kentte Kobanê Davası protestosu
16:55 Elbak’ta askeri araç devrildi
16:14 Curnê Reş'te mahalle mahalle seçim çalışması
16:12 AKP'li Özcan'ın koruması: Belediye aracında esrar taşıttı
15:38 Afganistan'da sel: En az 50 ölü
15:05 30 yılın ardından memleketinde çiçeklerle karşılandı
14:53 65 yaş üstü hasta tutsakların sağlık sorunlarını sıraladılar
13:56 'Dörtler' anıldı |
13:52 KHK açıklamasında Wan'daki tutuklamaya tepki
13:46 Wan'da Kürt Dil Sempozyumu: Bir dili öldürmek jenosittir
13:41 AKP’nin tarımdaki ‘başarı’ hikayesi: 700 milyar borç
13:37 Şirnex ve Hatay’da Kobanê Davası protestosu
13:31 31 yıllık tutsağın tahliyesine dördüncü engel
13:23 Kayıp yakınlarından birçok kentte eylem: Failleri yargılayın
13:03 Cumartesi Anneleri Örhan ailesinin akıbetini sordu
12:30 Tokat’ta tutsaklara hücre cezası
11:30 Şehba’ya saldırılarda 2 çocuk yaralandı
10:29 Efrîn’de 6 yılda 10 bin kişi kaçırıldı
10:13 Kobanê Davası: Karara karşı omuz omuza mücadele verilmeli
09:46 İstiklal Mahkemeleri'nden Kobanê Davası'na değişen bir şey yok
09:32 Mêrdîn Kitap Festivali: İlgi yoğun, yayıncılar memnun
09:23 Alıkonulan Ahmet'ten 207 gündür haber yok
09:22 Tutsakların ‘özgürlük’ eylemi sürüyor
09:16 Çiftyürek: 'Kalkınma Yolu Projesi' ile Kürt kazanımları hedefleniyor
09:13 Çıraklık merkezlerinden MESEM’e çocuk emeği sömürüsü
09:06 Nas: Ülke geleceği açısından umut kırıcı bir karar
09:03 'Güvenlik' arıcılığı bitme noktasına getirdi
09:02 Ünsal: DAİŞ’in intikamı alınmak isteniyorsa boşa bir çaba
09:01 Penseli işkence iddianamede yer almadı
09:00 18 MAYIS 2024 GÜNDEMİ
07:49 3 kentte 18 tutuklama
17/05/2024
23:24 Köln'de Kobanê Davası tutsaklarıyla dayanışma mitingi
21:20 30 yıllık tutsak İlhan tahliye edildi
21:06 Gök ve Dinç’in davasında karar çıkmadı
20:06 Kobanê’den mesaj: Kobanê Davası tutukluları onurumuzdur
19:34 Savcılıktan Kobanê Davası'ndaki beraat ve tahliyelere itiraz
17:57 ‘Emine Şenyaşar yargılanıyor, katliamı yapanlar yargılanmıyor’
17:40 Mêrdin Kitap Festivali’nde Aram Yayınevi’ne yoğun ilgi
17:16 Antalya ve Hatay’da 9 kişi serbest bırakıldı
17:02 Dêrsim’de halk konserine valilik yasağı
16:28 Hemşire Bilgin şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
16:04 Colemêrg’te 6 kişi daha tutuklandı
16:01 Dokuz Eylül Üniversitesi'nde 8 ayda 3 kez yemek ücretine zam
15:59 3 kentte 'Tecride son ver' eylemi
15:57 Bakanlıktan Karaburun'da 41 yeni RES onayı
15:52 Belediyeye gelen para maaşlara yetmedi
15:42 Curnê Reş’te 12 mahallede seçim çalışması: Yüksek farkla kazanacağız
15:32 Çorum'da iki kadın katledildi
14:24 Şehba’nın Til Mediq köyüne saldırı
14:20 Kışanak Amed'te: Kobanê vicdan meselesiydi, vicdan kazanacak
14:16 Birçok kentte Kobanê Davası protestosu
14:13 Sêrt kayyımın tahsis ve devir işlemleri iptal edildi
14:06 Wan sokakları: Kararı mahkeme değil, iktidar verdi
13:56 Adalet Bakanı Tunç'tan Kobanê Davası açıklaması
13:55 Ege cezaevlerinde 1 yılda 934 hak ihlali
13:43 'Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulsun' talebi
13:34 30 yıllık tutsağın tahliyesi ikinci kez engellendi
13:29 Curnê Reş seçmenlerine mektup: 2 Haziran'da zafer halayına duralım
13:27 Mêrdîn 1’inci Kitap Festivali başladı
13:07 Hukukçular: Düzmece yargılamayla verilen cezaları tanımıyoruz
12:00 İmralı için ailelerden görüşme başvurusu
11:52 Kobanê Davası dünya basınında
11:26 İfadeye çağrılan Akıl ve Çağlı gözaltına alındı
11:14 Erdoğan'ın affettiği Çetin Doğan tahliye edildi
11:06 DEM Parti 3 kentte Kobanê Davası kararlarını protesto edecek
11:05 TÜİK işsizlik rakamlarını açıkladı
11:00 2 kişiyi öldüren AKP’linin babasına Erdoğan affı!
10:47 Yüksekdağ'dan ilk mesaj: Kimsenin yüzü düşmesin, diz çöktüremediler
10:32 Kobanê Davası avukatı Aydın: Börü'nün ölümü algı için kullanıldı
10:06 Wan'da 21 kişi tutuklandı
09:51 Hukukçular: İktidar yargıyı suç aleti olarak kullandı
09:44 Müfredat tepkisi: Çocuklarımız AKP’nin şekillendirici hamuru değil!
09:26 Eren Keskin: Bu intikamcı bir karardır
09:11 Alıkonulan Ahmet'ten 206 gündür haber yok
09:10 Tutsaklar telefon ve aile görüşlerine çıkmıyor
09:08 Çocuk emeği üzerinden milyonlarca liralık ciro
09:06 Şüpheli şekilde ölü bulunan Koç’un babası: Kızım öldürüldü
09:04 Çakmak: İmralı’ya gitmek için yeni bir başvuru yapacağız
09:03 Barış Anneleri 'özgürlük' talebinde kararlı
09:00 17 MAYIS 2024 GÜNDEMİ
08:50 Kobanê Davası'nda hangi siyasetçiye kaç yıl ceza verildi?
08:07 Erdoğan'dan 28 Şubat hükümlülerine af
01:18 15 barodan Kobanê Davası açıklaması
01:10 Tuncel: Cezaevlerinde İmralı tecridine karşı verilen mücadeleyi anlamlandıralım
01:03 Amor ve Sjöstedt’den Kobanê Davası kararına tepki
16/05/2024
23:19 Tahliye edilen siyasetçi kadınlar: Mücadele sürecek
22:48 Êlih ve Wan’da Kürt Dili Bayramı etkinlikleri
22:33 Amed ve Adana’da yürüyüş
22:19 Bedlîs’te 6 kişi tutuklandı
21:40 Tahliye olan Kışanak: Barışa ihtiyacımız var
21:16 Korucu saldırısında 6 yurttaş yaralandı
21:00 Hüseyin Deniz Öykü Yarışması Ödülleri sahiplerini buldu
20:28 Kobanê Davası kararına karşı ortak mücadele çağrısı
19:46 Kobanê Davası kararına tepki yağdı
19:36 Avrupa Parlamentosu Sol Grubu: Türkiye’de IŞİD karşıtı protestolar suç sayılıyor
19:28 Emine Şenyaşar’ı takip eden basın ve danışmana polis engeli
19:09 Birçok kentte Kobanê Davası protestosu: Boyun eğmeyeceğiz
17:52 Peri’de seçim çalışmalarının startı verildi
17:43 Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anıldı
17:27 Hatimoğulları: Cuntaya rahmet okutacak bir karar
Bakırhan: Cezaları tanımıyoruz
17:18 MUÇEP : ÇED raporları kopyala-yapıştır hazırlanıyor
17:04 TJA: Kobanê Davası kararını tanımıyoruz
16:55 Önder’den Kobanê kararı yorumu: AKP’nin ilerideki yargılanmasının ön iddianamesidir
16:49 Meclis'te Kobanê Davası protestosu
16:44 Ahmet Türk'ten ilk açıklama: Mücadele etmeye devam edeceğiz
16:26 DEM Parti Kobanê Davası ardından olağanüstü toplanıyor
16:08 DEM Parti’den Kobanê kararına ilk tepki: Kumpaslarınızı çökerteceğiz
16:02 Seçim çalışmaları 3 koldan sürüyor: Curnê Reş bizim
15:31 Karar duruşmasını takip eden siyasetçiler: Kobanê Devrimi mahkum edilmek isteniyor
15:16 Kobanê Davası'nda siyasetçilere ceza yağdı
15:01 Dêrsim'deki maden projelerine karşı 'ortak mücadele' çağrısı
14:49 BES: 'Kamuda tasarruf' paketiyle fatura halka kesildi
14:48 Eylemcinin listesinde adı bulunduğu iddia edilen gazeteciler ifade verdi
14:47 Wan’daki gözaltı ve tutuklamalara tepki: İntikam operasyonu
14:22 Yemek ücretleri ödenmeyen memurlardan yemekli protesto
14:14 Tehdit alan kadın şikayetine rağmen korunmadı
13:55 Kobanê Davası için çağrı: Ülkenin geleceği karanlıklara teslim edilmemelidir
13:36 30 yıllık tutsak Yavuz tahliye oldu
12:34 Cannes Film Festivali sinema emekçilerinin eylemiyle başladı
12:24 Tutsak kadınlar: Öcalan’ın özgürlük koşullarının sağlanması için duruşmaya katılmıyoruz
12:08 TFF kadın hakemi hamile olduğu için FIFA listesinden çıkardı
11:49 Kobanê Davası: Duruşmaya ara verildi
11:32 Asrın Hukuk Bürosu’ndan İmralı’ya gitmek için başvuru
11:30 İran'da 2 tutsak kadın açlık grevine başladı
11:19 Kobanê Davası'nda karar duruşması başladı
10:25 Bakırhan: Ders alınıp alınmadığını göreceğiz
Hatimoğulları: Bu dava Türkiye için bir yol ayrımıdır
09:44 Alıkonulan gazeteciden 205 gündür haber yok
09:42 4 ilde 68 gözaltı
09:41 Tutsaklar 'özgürlük' eyleminde
09:40 DAİŞ saldırısında 1 Irak askeri hayatını kaybetti
09:16 Sêrtli yurttaşlar: İnsan dilini konuşmadığı yerde yok olur
09:10 Kürtçeye 10 kontenjana tepki: Seçmeli değil, anadilde eğitim olmalı
09:06 Jîn Art’tan büyük konsere çağrı
09:06 Ekolojide antikapitalist bir mücadele: Polen Ekoloji Enstitüsü
09:05 'Mardin Bienali'ne alternatif oldular
09:02 Tetwan'da her hafta kültür ve sanat atölyesi düzenlenecek